Dying is an art, like everything else. I do it exceptionally well.
I do it so it feels like hell. I do it so it feels real.
I guess you could say I've a call.
Random (kara)
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Eve gidesim yok, işten çıkasım yok. zaten 4 saat uyudum, çok uykum var. karasinek gördüğümde hep biri ölmüş ya da ölecekmiş hissine kapılırım. ve ondokuzkırk otobüsüne yetişmem gerek.
İstanbul'un elektrik direkleri güvercinler için yapılmış sanki. En sevdikleri şey elektrik tellerine kurulup dedikodu eşliğinde sulu kaka yapmak. Kumrular öyle mi? Onlar cooldurlar ve genelde iki kişi takılırlar. Kahverengi tonlarındaki kıyafetleriyle klaslıkta da sınır tanımazlar. Ama ses tonları konusunda aynı pohpohlamayla devam edemeyeceğim sözlerime. Gugulu da gugulu... Gözlerindeki manasızlık da cabası.
Aynı diş fırçası ve aynı mekanik hareketler. Aklını ise bilemiyoruz ama onda da bir farklılık belirtisi yok ki aynadan her zamanki ifade yansıyor. “Yokluğunu bilerek ve hissederek varlığını umdu. İyi yolculuklar dileyip arkasında bıraktığı anılar artık bir film şeridi bile değildi. Du’lu ve Di’li geçmiş zamanlarından medet umarken, tekrar, geleceğinin ne kadar planlı olduğunu fark etti. Bir olasılıktan söz etmek imkansız olsa da, gerçekler, gözle görülemeyenlerle bir değildi. Durulmuşken süt liman, yine, yeni baştan kendini Elm Street’te hissetmeye başladı. Köprünün en yüksek tepesinin müdavimi o. Genelde yere bakan kısımda tepinir kendi kendine. Her şeyi umursarcasına kopar her şeyden. Şey’in her ya da bir ile kullanıldığında tamamen anlam değiştirdiğini düşünür. Kendine gelmesinin yoksa gidecek kimsesinin olmadığını bilir. Yine de yapar yapacağını. Sonlarında hep kendine gitse de, önce hep başka başka kapılar aralanır, yüzü başka ışıklarla aydınlanır. SON diyemeden bitirdiği hika...
Bebeğim, neremde saklayım seni ... - Sus, kimseler duymasın. duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede, yeşil bir yağmur sonra... Yağıyor yeşil. En uzak, o adsız ve kimselersiz, o yitik yıldızda duyuyor musun? Rüya, bütün çektiğimiz. Rüya kahrım, rüya zindan. Nasıl da yılları buldu, bir mısra dolu maceram... Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, bilmezler nasıl sevdik, iki yitik hasret, iki parça can.
Yorumlar