Kuaförün çöpündeki saç teli

O kadar soğuk ki, nasıl üşünür unutuyorum. Hani böyle bir karanlık yoktu? Şimdi siyahtan söz etmek bile imkansız. Uzaktan geldiği belli, belirsiz bir ses kulağımı çınlatıyor. Burada mıyım, farkında değilim. O boşluk bir nefeste beni içine çekerken, patlayan kulak zarlarım dibe batıyorlar. Yine o tanıdık boşluk; kulağımdan göğsüme, doldurulmam unutulmuş. Eski günlerdeki misafirlik evleri geliyor aklıma o an, oturmak dışında her şeyin yasak olduğu. Aynı kısıtlılık duygusuyla olmayışlar içinde sürüklenirken, içim içimi yiyor. Bunu kabullenemediğim gibi hayali de peşimi bırakmıyor. Yok, işte, olması gereken.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendimi kendimden çıkarsam sıfır kalmaz

Ay çok pis!

Falı fallanmak