Ne biliyoruz ki?

3-2-1
Motor!

Sahne 1 : İngaaa...


Merhaba. Ben, etrafımda kayıt cihazı yokken aklına türlü, kendince şahane fikirler getiren, sonra “Unutmicam unutmicam unutmi… " derken, “Yahu cümlenin başı neydi ki?” diye hayıflanan hafıza kaçkını biriyim. Böyle olmak kimine göre seçilmişliğin bahşettiği Pikachu’luk olsa da, bana göre bir haksızlıktan öteye gidemiyor. Kendime acımıyorum, en azından bu konuda, sadece diğer türlü normallik düzeylerinde hayatım nasıl seyir ederdi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Öyle bir film izleme şansım olsaydı ki; hayatımdaki tesadüfler, olasılıklar, sıyrıklar gösterilseydi onda. Ancak pek şanssız doğamdan dolayı evimin bahçesine yıllar yıllar önce gömülen bu 35 mm’lik filmi bulmam söz konusu bile değil, zaten kazmam da. Kazarsam eğer, repliğimin: “Arkadaşlar sakın gelmeyin, tünelin ucu bombok bir yere çıktı” olacağından da emin gibiyim. Ne kadar optimistik olduğumu bir kez daha gözler önüne sererken, tekrar “What the Bleep Do We Know?!” izleme niyetindeyim. Bu konuları düşünmeye başlayınca, her ne cins inanç besliyorsam içimde, hepsi yıkılıyor.

Bir de, alakasızca, "Naber?" sorusuna "Noolsun?" şeklinde yanıt verenler var! Hepsiyle toptan ölümcül evcilik oynamak istiyorum. Nasıl bir akıl hastalığıdır bu? Aklı hayali almamak durumuna sokuyorlar beni. Resmen gerizekalısınız.
Ne haber'i ellere versinler, Ne olsun'culara da kurşunlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendimi kendimden çıkarsam sıfır kalmaz

Ay çok pis!

Falı fallanmak